26 Eylül 2009 Cumartesi

Evlilik Öncesi Sancılar,2 Doğum,3 Böbrek Taşına Bedelmiş..!

Bu seneden itibaren,ülkemizde de resmi tatil olarak ilan edilen ve çalışan kesim tarafından sevinçle karşılanan 1 Mayıs' ta aldık evlenme kararını.O günden bu yana da hummalı bir şekilde evliliğe hazırlanıyoruz.Ama bizimki ilk etapta evlilikten ziyade, "ev"lilik çalışmasına döndü.

Neyse güzel bir daire bulundu.Kiralandı.Genel hatlarıyla alınacak eşyalar belirlendi,hatta beyaz eşyalar alındı.Bu süreçte doğal olarak 2.192 sayfa katalog karıştırıldı, 3.644 webpage görüntülendi, 433 km. yol katetildi, 50' yi aşkın İsveç köftesi yendi.Değdi mi?Değdi.Alınmış ve alınacak olan çoğu şey fazlasıyla içimize sindi.

Fakat buradan,evlenecek ve ev kuracak çiftlere seslenmek,başlarına gelebilecek durumlar hakkında uyarmak isterim.Herkes söylüyordu bu dönemin sancılı ve kavgalı geçeceğini ama "Ne kadar kötü olabilir ki?" diye çok da kulak asmadığıma pişman oldum.İnsanların ne kadar haklı olduğunu gördüğümde ise gerçekten şaşırdım.


  1. Boya-badana,ufak tefek tamirat gibi işleri kendi başınıza halledin.Kadının tek participation'ı elindeki katalogdan renk seçmek olsun.
  2. Beğendiği şeylere kabahat bulmayın,beğenmişse,beğenmiştir.Size göre zevksiz bir seçim olabilir,ama,kadının beğendiği şeyi tasdik etmemek başınıza iş açabilir.
  3. Dünyanın en büyük yalanlarından biri de "İkimizin de beğendiği birşey olsun" dur.Alacağınız 10 parçanın içinde ikinizin de beğenebileceği en fazla 1 parça olacaktır.Çünkü,kadın ve erkek beğenisi hiçbir okazyonda,ev eşyası belirleme sürecindeki kadar birbirine zıt olamaz.
  4. Kadın kısmının,ekonomiden,hesaptan,kitaptan anlamadığı aşikardır.En çok anlayanı Tansu Çiller'di (o derece yani).Bu yüzden kadını,"kendi" parasını harcarken bile yalnız bırakmamaya dikkat edin.Bir çamaşır makinesi parasını,kettle ve tost makinesine yatırabilir.
  5. Şu kalıplara alışın: "Evimde kesinlikle ........................ istemiyorum". "................ asla alamazsın,hiçbir yere koyamazsın". "................. alacağım,............... yapacağım".Yani özetle,kadının cümleleri genelde birinci tekil şahıs formundadır.Ama her fırsatta yapılan işin,alınan eşyanın veya kurulan düzenin bir parçası olamadığından,herşeyin dışında tutulmaya çalışıldığından şikayet edecektir.Artık noktalı kısımları kendinize göre doldurursunuz.
  6. Sizi çileden çıkarttığını ve/veya çıkartmak üzere olduğunu anladığı anda "Beni seviyor musun?" diye soracaktır.Eğer gerçekten (hala) seviyorsanız dürüst olun ve bunu ona söyleyin.Yok sevmiyorsanız yeniden sevmeye gayret edin.Bu kadar ızdırap boşa yaşanmış olmasın :)
  7. Haklı dahi olsanız,asla ama asla,annesinin yanında onunla kavga etmeyin.Uzun vadede aleyhinize kullanılabilecek her türlü aksiyondan uzak durun.Anne ile kızı arasındaki bağı hiçe sayacak bir erkek,kendi ipini kendi çekecektir.
  8. Her ne olursa olsun,o an için ne kadar daralacak yada sıkıntı,dırdır çekecek olursanız olun,doğru olduğuna inandığınız birşeyi sonuna kadar savunun.Kadının mantıklı düşünebilmesi ve aklın yolunda karar kılması en az 48 saat sürecektir.O dakikadan sonra,ne kadar doğru düşündüğünüze,ne kadar doğru konuştuğunuze dair takdirleri dinleyip,kedi gibi sırnaşan müstakbelinizin keyfini sürün.(Tecrübeyle sabittir)
& They Lived Happily Ever After..!

5 yorum:

Dobrowski dedi ki...

teşekkürler bilgiler için. çok zor bi süreç gibi gözüküyor hakkaten bol şanslar ve mutluluklar dilerim..

Puffy dedi ki...

Teşekkürler :)
Darısı başına desem olumlu mu yoksa olumsuz bir temenni mi olur bu durumda bilemedim.

Elsa dedi ki...

1 mayısta evlenme teklifi olmadı mı onu da dinlemek istiyoruz okuyucular olarak. bu sevdicek postlarına bayılıyorum da :)

Dobrowski dedi ki...

bugün akşam saatlerinde gelecekte evlilik planları yapabileceğim hatunla "aslında çoktan bitmiş" havasına giriverdim çok zor yahu

Puffy dedi ki...

Derdi veren Allah dermanı da veriyor Kandıralı :))
Şİmdi dert dedim ya,bunun için de kesin bir fırça yicem.
Gayriresmi olarak takipteler blogu :)