16 Eylül 2009 Çarşamba

Etliğe,Sütlüğe Karışmayan,Vurdumduymaz,Tavşan Boku Misali,Akmaz Kokmaz İnsanların Kahramanıyım..!

Medeni cesaretsizlikten midir,yılların verdiği eziklik duygusundan mıdır,yoksa özgüvensizlikten midir bilemem ama,insanların sıkıntılarını dile getirmek,düşüncelerini paylaşmak yada içindeki sinir ve cerahati kusmak için neden hep birilerinin bir yol açmasını,bir fırsat tanımasını,bir şans vermesini bekler hiç anlamam.Hakkını aramaktan neden bu kadar çekinir Türk insanı,onu da anlamam.

Hayatım boyunca hep böyle insanlara rastladım,hep böyle insanlarla uğraştım.Bir kuyrukta beklerken,herifin biri gelir araya kaynar,sesi soluğu çıkmaz kimsenin, "Hoop birader,ayıp oluo" dediğim anda başlar homurdanma ve hareketlilik kuyrukta.Nerede aklınız kardeşim,ne farkınız var koyun sürüsünden başınızda çoban varken.
Koca şirkette benimle aynı işi yapan bir sürü insan var.Ve aleyhimize gelişecek bir olay var ufukta.Kimsenin itirazı kimsenin söyleyecek bir sözü yok.Ben dayanamıyorum patlıyorum ortalığa,ne junior ne senior müdür kurtulabiliyor gazabımdan.Ortalık yere kusuveriyorum.Herkes sus pus,kimse durmuyor arkamda.Sonuç olarak sivri,anarşist diye adım çıkıyor.Uzun vadede benim o gün verdiğim mücadelenin haklı olduğu herkes tarafından anlaşılıyor ama,benden başka herkes bunun ceremesini çekmek zorunda kalıyor.Çünkü şimdi konuşmazsan,ilelebet susmak gerekiyor.

Geçen pazartesi günü ofise geldiğimizde masalardan,masaların altlarından bir sürü kaybolan eşya vardı.İlk başlarda haftasonu ofiste kapsamlı bir temizlik yapıldığını ve kaybolduğu sanılan eşyaların depo olarak kullanılan odalardan birine kaldırıldığını sandı herkes.Herkesi cc'ye koyup bir mail attım idari işlere,çünkü masamdan kaybolan 68' model kırmızı Mustang GT oyuncağım benim için çok değerliydi.

Ben bu maili attım ya,ardından hiç abartmıyorum,18 kişi benim attığım maili forwardlayarak "Ay benimde şuyum yok,ay benim de buyum kayıp" diye doldurdu inboxımı.Neden bekliyorsunuz arkadaşlar,sadece benim masamdan mı kayboldu bu eşyalar.Kimsenin aklına gelmiyor mu bu işi sorgulamak.Dayanamadım yine kalktım gittim idari işlere,haftasonu ofise giren çıkan herkesin dökümünü istedim.Birlikte check ettik listeyi,tamir ve bakım işleri için 48 farklı kişi girip çıkmış ofise.Ön ayak oldum da iş merkezinin kamera kayıtlarını talep ettik yönetimden.Herkes kaybolan eşyasını yazdı,bir liste oluşturuldu.Şimdi olay direktörlük seviyesinde araştırılıyor.
Bakalım ne olacak?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bayaa güzel yazmışsınız. Öylesine arama motoru google' a insanlar neden vurdum duymaz olur diye yazmıştım. En üstte sizin blog siteniz vardı. Okudum ve beğendim. Elinize sağlık. İnsanlarımız kökten gelen bir siyasi baskının sonucu bu haldedir. İnsanlarımız eğer bir kabahat işlersem beni işimden ederler şöyle böyle zorla girdik eldeki bulgurdan olmayalım diyorlar. Oraya da hakkıyla girmiyor ya etme bulma dünyası, bana dokunmayan yılan bin yaşasın seninkide o hesap