6 Kasım 2010 Cumartesi

Wedding Cryer..!

Bundan yıllar evveldi.O dönem birlikte ve aynı zamanda aşık olduğum kadınla evlenebilme ihtimalim üstüne düşünmeye başlamıştım.Hayatımda ilk defa bir kadına karşı böyle bir bağlılık üzerine düşünüyordum.Hem şaşırıyordum kendime ama bir yandan da hoşuma gidiyordu,çünkü benim için yeni bir his,yeni bir istek ve yeni bir düşünceydi.Ama tabi hayatın kuralı,ben o düşüncelere daldıktan kısa bir süre sonra o ilişki bitti.Hem de tam başladığı gibi bitti.Ama ben şimdi burada o süreci anlatmayacağım.

Biz ayrıldıktan,bir süre melankoli,üzüntü ve çöküntü benzeri şeyler yaşadıktan sonra ilk katıldığım düğünde,ki bu kuzenim düğünü oluyor,kendimden hiç beklenmeyecek şekilde ağladım hüngür şakır.Normalde ailenin en duygusuz,en gamsız ve bu gibi konularda sert ve dirençli elemanı olarak anılsam da,o gün "Mr.Sympathy" seçilmiştim.

Birkaç ay sonra,çok yakın bir arkadaşımın düğününe katılmam icap etti,aynı zamanda karısı da arkadaşım ama.Vay bana,vaylar bana,o düğünde de ağladım.Ulan hadi kuzeninin düğününde ağladın,aile mensupları var etrafta.Arkadaşının düğününde ağlayınca bir garip oluyor."Bu herif kesin kıza aşıktı,yıllarca içine attı,şimdi patladı" demiştir kesin birileri.

Sonra yine yıllar geçti.Bu sefer evlenen ben oldum.Allahtan kendi düğünümde ağlamadım :)
O gece gelin çiçeğini tutan sevgili Görkem,iki kere kendi nişanını ertelemek zorunda kaldı.Hem de yakın akrabalarının ölümü sebebiyle.Ne zaman ki ben ona "Tamam çiçeği tuttun,evleneceğin adamı da buldun.At artık o çiçeği de üzerindeki uğursuzluktan kurtul". dedim.Bir süre direndi ama,çiçeğin uğursuzluğuna inanması için o kadar sağlam kanıtlarım vardı ki elimde,en sonunda ikna oldu.Ardından da iki kere ertelenen nişan gerçekleşti.
Ve Görkem bu akşam Gürkan'la evleniyor.Ben de bu akşam onların yanında olacağım.Şimdiden mutluluklar diliyorum ve ben de artık gözyaşsız düğünler serisine başlayacağım için seviniyorum...

Hiç yorum yok: