17 Kasım 2010 Çarşamba

Yıllar Önce Kurtulduğumu Sandığım Amansız Hastalığım Nüksetti..!

Hastalığın ilk belirtileri,ortaokul çağlarında kendini göstermeye başlamıştı.Yemiyor,içmiyor,babamın verdiği bütün harçlıkları biriktirip,parfüme yatırıyordum.Üstelik o dönemlerde henüz kullandığım ve bana yakıştığına inandığım bir marka yada parfümde karar kılamadığım için,rafta şişesi hoşuma giden ne varsa,toplayıp eve getiriyor,masama diziyordum.Hatırlarım o dönemde en revaçta olan parfümler Kenzo,Cacharel,Miniature,L'eau D'issey falan dı.

Taa o zamanlardan,yaklaşık 2 sene öncesine kadarki zamanı,bu amansız hastalığın pençesinde geçirdikten sonra,kendime yakışan,kalıcılığından ve güzelliğinden emin olduğum,son 2 yılımı birlikte geçirdiğim(tek parfümlü dönem),Paco Rabanne Black XS'le dostluğum dün sabah itibari ile sona erdi.Rüyamda strawberry.net 'te alışveriş yaparken gördüm kendimi geçen gece.Ve dün sabah gözümü açtığımda aklımda sadece iki isim vardı.Sevil ve Tekin Acar.

Nasıl ki kadınlar regl olduklarında tatlıya doğru önlenemez bir güdümle saldırırlar,aynen o durumdaydım.Hızlı bir şekilde kendimi parfümlerle dolu bir dükkanın rafları arasında kaybetmem lazımdı.Şansımı önce Nautilus'ta,ardından da Capitol'de denedim ama bayram sebebiyle ikisi de saat 14:00'e kadar kapalıymış.Derin bir nefes aldım,biraz sakinledim ve saatin 14:00 olması için beklemeye başladım.

Ama olmadı.Bekleyemedim ve caddeye gittim.Önce Tekin Acar ardından da Sevil'e girdikten sonra,tezgahtar kızların daha güzel olduğuna inandığım Boyner'in kozmetik reyonuna attım kendimi.(İyi ki de öyle yapmışım.Buradan benim gibi manyak bir müşteriyle sabırla ilgilenen Meltem'e sevgilerimi ve o güzel gözlerine olan hayranlığımı belirtmek isterim)

Son olarak,aramıza yeni katılan arkadaşları selamlar ve kendime acil şifalar dilerim,nitekim aklım JPG Le Male Terrible'de kaldı.Bugün yarın gidip onu da alabilirim.

Hiç yorum yok: