6 Mart 2010 Cumartesi

Puffy "The Storyteller"..!

Yıl 2009,aylardan ya haziran,ya temmuzdu.Güzel kadına tektaş alıp,evlenme teklif etmem gereken zamanlardı.Yaldır yaldır,sağdan soldan soruşturuyordum.Nereye bakmak lazım,kime güvenmek gerekir.Doğal olarak yakın zamanda aynı yoldan geçmiş arkadaşlara da danıştım.
Danıştığım arkadaşlardan biri,henüz yeni evlenmiş,tarz olarak bana oldukça uzak,daha anadolu,daha pastoral ama efendi,aklı başında,karayağız bir delikanlı idi. 

Dedim müdür,sen ne kadara patlattın bu tektaş işini? 
Valla dedi,bilmem nerden aldık biz,250 liraya patladı dedi.
 
Ben bu paranın neredeyse 10 katını gözden çıkartmışım,adam bana 250 dedi yaaa.
Dedim müdür,o pırlanta değil ki,zirkon.Uyanırsa atar kafana.
Hiçbir farkı yok ki,aynı parlaklık,aynı boyut dedi.O anda uyandım.Sonuçta,adamın karısı da adamın tarzına yakındır.Pırlanta yüzük isterim de isterim diye tutturacak bir kadın değildir.Durum böyle olunca 250 liralık zirkon,yeter de artar bile.
Tabi ki ben böyle bir riske giremezdim.

Sevdiceğimin fırlama iş arkadaşlarından biri de,şöyle bir olayın kahramanı olarak,kalbimde çok özel bir yer edinmiştir.
Bu arkadaş,iş sebebiyle 1,5 - 2 aylığına Bartın'da ikamet etmek zorunda kalır.İstanbul'dan sonra oldukça yavan ve sessiz gelen bu yerleşim biriminde,kendine bir restaurant belirler.Arka arkaya 3 gece aynı yerde yemek yer ve benzer şeyler sipariş ettiği için hesap hep aynı gelir.
60 TL.
4.akşam yine aynı lokantada yemek yedikten sonra,garsondan hesabı ister.Hesapta yine 60 TL yazmaktadır.
Garsona,3 akşamdır burada yemek yediğini,artık indirim yapması gerektiğini,devamlı ve tanıdık müşteri kapsamına alınması gerektiğini,tam bir esnaf ağzıyla anlatır.Ve garson da anlar.Hesap düzeltildikten sonra 45 TL olarak geri gelir.Ve ardından bomba gelir.
"Arkadaşım,ben 4 gecedir burada yemek yiyorum.İlk 3 akşam 60'ar lira hesap ödedim,bu akşam sen bana indirim yapıp 45 TL hesap getirdin.Sen bana bu indirimi ilk günden yapsaydın,benim cebimde ekstradan 45 TL kalacaktı.Ve ben bu yemeği bedavaya yemiş olacaktım.Bu akşamki hesabı o 45 TL'te sayarsın."
Garson,az evvel ki anlayışlı halinden eser kalmamış halde seyrederken,arkadaşımız da mekandan ayrılarak evinin yolunu tutar.

Biri taşra delikanlısı,bir diğeri şarkın esnafı,iki insanın hikayesini anlattım sizlere bugün.
Hoşçakalın..!

2 yorum:

Dobrowski dedi ki...

cumartesi cumartesi iyi geldi bu hikayeler. demek eleman 250 lira dedi =) çok iyiye kapamış işi. bakırcılar çarşısında adana burması bilezikler yapılıyor 10 lira filandır düğünde takmıştır kesin :P ayrıca demek yenge pırlanta pırlanta diye tutturuyor he pouhaha pırlanta dırdırı modern dırdırcı kadınlar böyle galiba.

2. olayda arkadaşınız şansını çok zorlamış ve o an şanslıymış bence. buralarda o kadar şanslı olacağını düşünmüyorum.

Puffy dedi ki...

Kandıralı;
Olası bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim.Yengen pırlanta pırlanta diye tutturmadı.Şimdi okursa yazıyı,üstüne bir de senin yorumu görürse,
"Sen beni nasıl bu şekilde lanse edersin?" diye başıma ekşir.
Kendisi pırlanta gibi bir insandır.Böyle şeylerde de gözü hiç mi hiç yoktur.Takıyı makıyı sevmez.Kendisi bana sakın alma dedi ama ben yine de aldım :))