5 Nisan 2009 Pazar

Last Men Standing..!

Toplumun değer yargılarının,ilgi alanlarının ve tepkilerinin değişimini gözlemlemek,artık yaşlı sayılabilecek yaşların başında olduğumu anlatıyor bana.Ne zaman ki,"Bizim zamanımızda...." ile başlayan bir cümle kurmaya yeltenirsem ve cümlelerim eski türkçe,arapça ve farsça ihtiva etmeye başlarsa,o zaman da artık yaşlıyım demektir herhalde.

Kulağımı deldirdiğimde 16 yaşında bir lise talebesiydim.Yıllardan 95'e tekabül ediyor bu rakam.O dönemlerde sokakta gezerken,uzun saçlılar,küpeliler halkın çok ilgisini çekerdi.Herkes kafasını çevirir,gözünü diker bakardı bön bön,bu herif ne ayak diye.Kulağında küpe olan her adam,sokaktaki insanın gözünde,kuytularda inşaat işçilerine vurduran gay muamelesi görüyordu.Saçı uzun olanlar içinse,homoseksüel ama kestirmeye parası yok düşüncesi.

Birçok bıyıklının,o dönemde,otobüste,minibüste,dar kota,uzun saça aldanıp,dişi niyetine,saçlı sakallı adamları fortlamışlığı da vardır.İstiklal'de yürürken,3-5 metre gerideki magandadan laf yiyen birçok pure rockçı asi gence de rastlanmıştır.

Ben parıltılı ve dikkat çeken şeylere olan sevdam yüzünden kulağımı deldirmiş,fakat saçlarımı sırf otoriteye karşı gelme amacıyla uzatmıştım.Her pazartesi sabahı,okul girişinde saçlarını kestirmeye berbere,yada uzlaşmaya yanaşmıyorsa disipline gitmek için kenara ayrılan tayfaya mensup olmak hoşuma giderdi.Lise'den mezun olduğum gün de gidip kestirmiştim saçlarımı.

Bir de o zamanlar,90'ların vebası beyaz çorap salgını vardı.Siyah rugan ayakkabıların üstünden,koyu gri pantolonların altından,zenci dişi gibi parlayan o konçlar.Parıltılı şeylere olan sevdamı,bu salgına kapılmak yerine,Burlington'ın altın sarısı metal zımbasıyla tatmin ediyordum.
Cem Uzan'ın en palazlı olduğu dönemde,beyaz çorap giymekte ısrar edenleri işten çıkarttığına dair söylentiler bile çıkmıştı.Artık Ziraat Bankası veznedarlarında bile beyaz çorap yok ama hala bazı motokuryelerin ayağında görüyorum.Onları da yargılamıyor,gelenekselci olarak adlandırıyorum.

Hiç yorum yok: