26 Aralık 2009 Cumartesi

Eğer Bu Yazıyı Okuduysan,Beni Nerede Bulacağını Biliyorsun..!‏

Yeni evimdeki 3 ayım doldu.Bu da demek oluyor ki posta kutumdan daha ancak 3'er adet fatura çıkmış.Fakat o posta kutusu her akşam geldiğimde ağzına kadar dolu oluyor.Postacı getirdiği zarfların hepsini ortalığa bırakıyor,sonra da ya apartman görevlisi,yada sorumlu bir kat sakini bu postaları kutulara pay ediyor. 

Bir adam var.Adı Resul Ekşi.Bu adama gelen tüm postalar benim posta kutuma atılıyor.Kim olduğunu anlamadıkları için,yine kim olduğumu bilmedikleri,benim posta kutuma atıyorlar sanıyordum 2 gün evveline kadar.Meğerse adama gelen postaların tamamının üstünde benim adresim varmış.Sordum soruşturdum.O isimli kimse oturmamış bu dairede.Adama gelen postaların içinde tonlarca bireysel emeklilik makbuzları,telefon ve adsl faturaları,kredi kartı ekstreleri ve bir sürü ıvır zıvır başka kağıt parçası var.Dolandırıcı olduğundan şüpheleniyorum.Yoksa kimin posta kutusuna bu kadar şey gelir.

Eski apartmanımda Nihat diye bir adam otururdu.Lakabı "Fırıldak" tı.Sonrasında öğrendik ki adam cemaat,tarikat ayağına sağı solu dolandırıp,3 ayda bir yer değiştiren bir profesyonelmiş.Geceleri "Hırsız gördüm!" diye binayı ayağa kaldırıp,elinde tüfekle çatıya falan çıkardı.Aynı tüfeği Galatasaray'ın kazandığı akşamlar camdan çıkarıp havaya sıkardı. 

Şimdi buradan Resul Ekşi 'ye sesleniyorum.Çık hayatımdan Resul.Artık daha fazla adını görmek istemiyorum posta kutumdaki zarfların üstünde. 

Hiç yorum yok: