Erkeklerin futbol,kadınların moda sohbetleri,iki cinsi çoğu zaman,atışmalarla başlayan ve sonunda kapı çarpmalara kadar giden ateşli tartışmalara sürükleyebiliyor.
Bir kadının modayı takip etmesi,kafa dengi bir hemcinsini yakaladığında en geç üçüncü sıradan sohbet sıralamasına giren moda olgusu beni o kadar da rahatsız eden birşey değil.Çünkü aynı ortamda zaman geçirdiğim kadınların modayı yakından takip etmesi,neyin trendy,neyin oldfashioned olduğunu bilmesi hoşuma gider.Ayrıca gardrobunu en fazla 6 ayda bir yenileyen bir kadın ise baştacıdır.Faturaları ben ödemediğim sürece tabii ki :)
Ama mevzu futbol olduğunda,ki çoğu uzun saçlı,yüksek topuklu tayfaya Yeni Zelanda kadar uzak bir mecradır,tahammülsüzlük had safhadadır.Zira en dişli futbol düşmanı dişi bile yeri gelir "Nasıl koydular Fener'e?" babında işleyebilir beyninize.(u got it:)
Nasıl bir kadın alışverişte yanında bir adamı sadece torbaları taşıtmak için isterse,çoğu erkek de yanında oturup maç izlemeye meraklı bir kadından pek haz almaz zaten.Futbol erkek erkeğe yada yalnız başına yaşanması gereken bir keyiftir.
Halbuki bir erkeğin iş,sosyal yaşam ve hatta yatak performansı Fenerbahçe'nin kazanmasıyla yada kaybetmesiyle doğrudan ilişkilidir.Kazanılan bir maçın ardından sergilenen kötü futbol bile erkeği derinden yaralayabilir ve ileride tedavisi zor sorunlara yol açabilir.Futbol erkekler için bir terapidir.Erkeğin beklentisi sadece bu terapiye biraz saygıdır.Fazlası değil...:)